Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/25479 E. 2016/9302 K. 09.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25479
KARAR NO : 2016/9302
KARAR TARİHİ : 09.05.2016

MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2015
NUMARASI : 2014/910-2015/295

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz emsal kabul edilen taşınmazdan 75-80 kat daha değerli kabul edilerek dava konusu taşınmaza metrekare birim bedeli belirlenmesi mümkün değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle ve emsal taşınmazların bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi,
yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, değerlendirmenin yapıldığı yıl itibari ile dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazların. Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılıp, bilirkişi raporu denetlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmına inşaat yapılıp yapılamayacağı, yapılabilecek ise kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumu arasında herhangi bir değişiklik, inşaat alanında kısıtlama söz konusu olup olmayacağı hususu ilgili Belediye Başkanlığı Fen İşleri ve İmar Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulup, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme sonucu kalan kısma %20 oranında değer kaybı verilmesi,
3)Tapu maliki ölü İ.. K.. miraşçılarının davaya dahil edilmesi idarece talip edildiği halde adı geçenin mirasçıları davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.