Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/22223 E. 2016/537 K. 20.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22223
KARAR NO : 2016/537
KARAR TARİHİ : 20.01.2016

MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/560-2014/167

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyizine gelince;
Mahkemece hükme esas alınan rapor da somut emsal olarak kabul edilen satış işlemi başka bir taşınmaz ile ilgili olarak açılan kamulaştırma davası sonunda mahkemenin belirlediği bedel olup, bu bedelin emsal olarak değerlendirmede esas alınması mümkün değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak rapor alınması, bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların satışına ilişkin belgeler ilgili Tapu Müdürlüğünden emsallerin satış tarihleri itibariyla fiil imar sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastral parseller mi oldukları, değerlendirme yılındaki taşınmazın ve emsal olarak incelenen taşınmazların emlak vergisine esas Arsa Metrekare Rayiç bedelleri ilgili belediyeden istenip dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi raporu denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.