Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/2119 E. 2015/13104 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2119
KARAR NO : 2015/13104
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : Gebze 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2014
NUMARASI : 2013/682-2014/613

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
Dava konusu taşınmazın idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporlarında arsa olarak değerlendirildiği, dosyada mevcut Dilovası Belediye Başkanlığının yazılarında dava konusu taşınmazın 1/25000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planında tarımsal niteliği korunacak alanda kaldığı ve arazi vasfında olduğu bildirildiği halde, bilirkişi raporunda taşınmazın imar planı içinde bulunduğu, yol, su, elektrik, telefon ve kanalizasyon gibi her türlü Büyükşehir Belediye hizmetlerinden yararlandığı, yakın çevresinde yapılaşma ve yerleşim alanı bulunduğu belirtilmek suretiyle arsa vasfıyla değerlendirme yapılmıştır.
Kıymet takdir raporu, Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü cevabi yazısı ile taşınmazın bilirkişi raporundaki özellikleri arasındaki çelişki giderilip, taşınmazın gerçek niteliğinin belirlenmesi için bilirkişi kurulundan bu konuda ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.