YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20408
KARAR NO : 2016/301
KARAR TARİHİ : 19.01.2016
MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2014
NUMARASI : 2012/921-2014/170
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 13.04.2015 gün ve 2014/25402 Esas – 2015/7839 Karar sayılı ilama karşı davalı M.. K.. vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir.Ancak;
Acele kamulaştırma bedelinin asıl kararla birlikte ödenmesine karar verildiğinden, bedelin tamamının ödenmesine ilişkin mahkeme kararı doğru olduğu gibi, toplam bedele faiz yürütülmesi gerekirken, mahsup edilen miktara faiz yürütülmek suretiye kararın düzeltilerek onandığı anlaşıldığından,
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 13.04.2015 gün ve 2014/25402 – 2015/ 7839 sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Asıl dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleşen dava ise; 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin reddine, birleştirilen kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı idare vekili ve davacı – karşı davalı M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen bölümünün kullanım hakkı davacı idareye ait olmak üzere Hazine adına tescili yerine, yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Ş.. D.. ve N.. D.. hissesi üzerindeki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru olmadığı gibi,
3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 22.05.2013 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,
a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin c) harfi ile gösterilen bölümünden (davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline,) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (kullanım hakkı davacı idareye ait olmak üzere Hazine adına tesciline,) ibaresinin yazılmasına,
b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Ş.. D.. ve N.. D.. hissesi üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinin a) harfi ile gösterilen bölümünün sonuna, (tespit edilen bedele 22.05.2013 tarihinden, karar tarihi 25.04.2014 tarihine kadar faiz uygulanmasına,)cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı M.. K..’dan peşin alınan temyiz ile karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.