Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/19440 E. 2016/683 K. 20.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19440
KARAR NO : 2016/683
KARAR TARİHİ : 20.01.2016

MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2015
NUMARASI : 2015/99-2015/265

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğru ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
Acele el koyma dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda dava konusu taşınmaz emsal taşınmazdan 2 kat değerli kabul edilerek m² değeri 103 TL bulunmuş, itiraz üzerine alınan ek raporla dava konusu taşınmaz emsalden 1,2 kat değerli kabul edilerek m² değeri 62 TL tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan 14.03.2015 günlü bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporunda aynı taşınmaz emsal olarak kabul edilmesine rağmen dava konusu taşınmaz emsalden 2,5 kat değerli bulunarak metrekare bedeli 131,00 TL olarak tespit edilmiştir. Acele el koyma davasında tespit edilen m² bedeli ile tespit tescil davasında belirlenen m² bedelleri değerlendirme tarihleri yakın ve aynı emsal kullanılmasına rağmen (%100)’den fazla farklı bedel belirlenmesi nedeniyle rapor inandırıcı bulunmamıştır.

Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parslleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.