Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/188 E. 2015/13003 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/188
KARAR NO : 2015/13003
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ : Çekerek Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2014
NUMARASI : 2013/123-2014/133

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de, dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.
Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
1)Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesinde ” Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim ve mevcut inşaata esaslı değişiklikler getirmek gibi kullanım hakları kalkar. Bundan sonra yapıların değeri dikkate alınmaz ” hükmü yer almakta olup, mal sahibinin kamulaştırılan taşınmaz üzerinde dava açılmasından sonra, tescil kararı verilmesinden önce inşaa ettiği ve 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen hüküm kapsamında bulunmayan yapıların kanundan kaynaklanan bir hakkın kullanılmasının da iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra yapıldığından bahisle yapıların bedeline hükmedilememesi,
2)Dava konusu taşınmazların yeri, konumu ve köy yerleşim yerlerine uzaklıkları belirlenip, bu özelliklerine göre, belirlenen metrekare birim bedellerine objektif değer arttırıcı unsur ilave edilip edilmeyeceği hususu tartışılmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.