Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/18734 E. 2016/444 K. 20.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18734
KARAR NO : 2016/444
KARAR TARİHİ : 20.01.2016

MAHKEMESİ : Sorgun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2014/60-2014/534

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1)Bozma öncesi mahkemece, dava konusu taşınmazlara 59,53-TL metrekare birim fiyatı takdir eden bilirkişi kurulu raporu uyarınca hüküm kurulmuş, davacı idare vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Bu durumda, mahkemece, bozma öncesi hükme esas alınan 59,53-TL’lik metrekare birim fiyatının davacı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası alınan ve dava konusu taşınmaza 73,19-TL metrekare birim fiyatı takdir ederek hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi,
2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedelinden acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen miktarın mahsubundan sonra kalan kısma 15.10.2012 tarihinden, bedelin ödenmesine ilişkin ilk karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, bu usule uyulmadan faiz işletilmesi,

Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.