Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/18140 E. 2016/694 K. 21.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18140
KARAR NO : 2016/694
KARAR TARİHİ : 21.01.2016

MAHKEMESİ : Kurtalan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2015
NUMARASI : 2012/313-2015/296

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının murisinin malik olduğu 11 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından 1989 yılında Garzan Kozluk sulaması inşaatı kapsamında kamulaştırıldığı, 1966 yılında ölen davacı murisi Şükrü Tükenmez’e 1987 yılında kamulaştırma evrakının noter yoluyla tebliğe çıkartıldığı, 30.11.1987 de Hayrettin Tükenmez’e tebliğ edildiği, bu durumda ölü kişi adına çıkartılan tebligatın geçersiz olduğu, yapılan ifraz işlemi sonucu taşınmazın sulama kanalı vasfıyla davacının da aralarında bulunduğu mirasçılar adına tescil edildiği, dava dışı 1,2,3,4,5 ve 6 nolu parsellerin kamulaştırma bedellerinin davacının Yapı Kredi A.Ş Üsküdar Şubesindeki 081.963-1 nolu hesabına yatırıldığı ve davacı tarafından çekildiği, dava konusu 11. parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin ise davacının hesabına yatırıldığına dair belge ihraz edilmediği gibi bankada bloke paranın da davacıya ödendiğine dair bilgi bulunamadığı anlaşılmıştır.
Kamulaştırma Kanununun 25.maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar.
Yukarıda açıklandığı üzere kamulaştırma işleminin davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve bloke paranında ödendiğine dair bilgide bulunmadığı gözetildiğinde tamamlanmış bir kamulaştırma işleminden söz edilmez. Bu durumda fiilen el atılan taşınmazda davacının tazminat talebinde bulunma hakkının olduğu nazara alınarak işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.