YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17582
KARAR NO : 2016/2859
KARAR TARİHİ : 18.02.2016
TARİHİ : 24/02/2015
NUMARASI : 2013/362-2015/121
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz dilekçesi yerinde değildir.
Davalılar vekilinin temyiz istemine gelince;
Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesinde ”Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim ve mevcut inşaata esaslı değişiklikler getirmek gibi kullanım hakları kalkar. Bundan sonra yapılanların değeri dikkate alınmaz” hükmü yer almakta olup, mal sahibinin kamulaştırılan taşınmaz üzerinde dava açılmasından sonra, tescil kararı verilmesinden önce fidanlarını diktiği ve 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen hüküm kapsamında ilan yapıldığı da ileri sürülmediğinden fidanların kanundan kaynaklanan bir hakkın kullanılması sonucu dikilmesinin iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek, bilirkişi raporunda yer alan 1 yaşındaki nar fidanlarının maktu bedeli İl/İlçe Tarım Müdürlüğünden sorularak karşılığına hükmedilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra dikildiğinden bahisle fidanların bedeline hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.