Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/17073 E. 2015/18297 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17073
KARAR NO : 2015/18297
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilli ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın 335 m2’lik kısmında sebze tarımı yapıldığı belirtilmiş ise de, hangi sebzelerin münavebede esas alındığı açıklanmadan tarla sebzeciliği adı altında değer biçilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu nedenle; münavabe ürünü olarak değer biçmede esas alınan sebzelerin ayrıntılı ve açık olarak yapılması ve dekar başına verim miktarlarının İlçe Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2014 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat döneminde ki ortalama toplam kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorulup rapor denetlendikten sonra, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, bu yönteme göre hazırlanmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
2-Taşınmaz üzerinde bulunan yapıların yüzölçümü idarenin Takdir Kıymet Komisyonu Raporunda 461 m2, inşaat bilirkişi raporunda ise 404,21 hesaplanmıştır. Yapıların yüzölçümleri itibariyle çelişki giderilmeden, eksik incelemeyle yapılara bedel tespit eden rapor esas alınarak hüküm kurulması,
3-Hükmün davalılardan … ve …’a tebliği gerekirken, usulüne uygun vekaletname olmadığı halde hükmün Davalı … ve … vekili olarak Av…. …’a tebliğ edilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı idare vekilinin ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U….nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.