YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1689
KARAR NO : 2015/7284
KARAR TARİHİ : 07.04.2015
MAHKEMESİ : Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/346-2013/318
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurumaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan başka mahalleden, eski tarihli ve limited şirkete yapılan özel amaçlı satış emsal alınarak bedel tespit edildiği gibi, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede değerini sonradan önemli şekilde etkileyen olumlu bir gelişmeden de söz edilmediği halde dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edildiğinden rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın,
değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Ecrimisil bedeli tayin edilebilmesi için el atma nedeniyle davacının bu yeri kullanamamasından dolayı kazanç kaybına uğraması gerekmektedir. Bu itibarla, ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, davacı tarafa emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil bedelinin tespiti için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, varsayıma dayanarak hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi,
3)Mahkemece hüküm altına alınan zemin bedeline değerlendirme tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde el atma tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
4)Davalı idarece el atılan taşınmazlar yol durumuna dönüştürüldüğünden 4721 sayılı TMK.’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davalı idare adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.