Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/16125 E. 2015/21820 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16125
KARAR NO : 2015/21820
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2014
NUMARASI : 2013/437-2014/146

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden reddine DSİ Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece İSKİ Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine, DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak;
Kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı 07.10.1969 yılında ise; 794 parselin 4.960,00 m2, 809 parselin ise 2.920,00 m2 yüzölçümde oldukları ve taşınmazların tamamının kamulaştırıldığı, dava konusu 794 ve 809 parsel sayılı taşınmazların 21.06.1982 tarihinde 12.000,00’er m2 olarak davacı ve paydaşlar adına hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki delil ve belgelerden tapu maliklerinden …. kızı F. D. ‘a 11.12.1969 tarihinde kamulaştırma belgelerinin bizzat tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı F.. K.. ile kendisine tebligat yapılan F. D. ‘ın aynı şahıslar olduğunun anlaşılması halinde; kamulaştırılan taşınmazlarla dava konusu taşınmazların aynı
taşınmazlar olup olmadığı araştırılıp, kamulaştırılan bölümlerin dava konusu parseller içinde kaldığının anlaşılması halinde, taşınmazların kamulaştırılan bölümleri yönünden Kamulaştırma Kanunun 14. maddesindeki 30 günlük hak düşürücü süre yönünden davanın reddine, kalan kısımlardaki davacı payı yönünden ise kabul kararı verilmesi gerekirken, eksik incelemeye davalı olarak hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.