Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/16115 E. 2015/21821 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16115
KARAR NO : 2015/21821
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2011/348-2014/252

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, kamulaştırma bedelinin arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip, kıyaslaması yapılarak taşınmaza değer biçilmesinde, buna göre davacılardan Osman Mataracı payı yönünden kamulaştırma bedelinin arttırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin temyizine gelince;
Mahkemece Osman Mataracı dışındaki davacılara kamulaştırma bedellerinin 1989 yılında ödendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı TOKİ tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığı, yapılan ödemelerin BOTAŞ adına yapıldığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin bedellerin 1990 yılında bloke edildiği, davacılardan Faruk Mercan adına Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/377 esas sayılı dosyası ile bedel arttırım davası açılmış ise de; Faruk Mercanın veraset ilamına göre davanın açılmasından önce 1992 yılında öldüğü anlaşılmış olup, ilgili karar başlığında Habibe Mercan davacı olarak yer almakta ise de; veraset ilamında Faruk Mercan’ın Habibe Mercan isminde mirasçısının bulunmadığı gibi, kendilerine usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapılmamış kişiler açısından kamulaştırma işlemi başlamayacağından bu kişilere ait taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17.maddesine istinaden daha önce tescil kararı verilmesi de dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği ve 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararının 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesi ile; 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddesi iptal edildiğinden bu maddenin uygulanması da mümkün değildir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. ve 25. maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.
Açıklanan nedenlerle; diğer davacılar yönünden de geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden, işin esasına girilip hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve tarafların temyize başvurma harçların Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.