Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/15143 E. 2015/22037 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15143
KARAR NO : 2015/22037
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2013/417-2013/514

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; ilk dava olan 2011/629 Esas sayılı dosyadan verilen 04.04.2012 tarihli ilk kararda dava konusu taşınmazın toplam değerinin 1.088,007,75-TL olarak tespit edildiği, davacı A.. B..’in asıl davada davacılar arasında bulunduğu, taşınmazda davacının hissesinin 40/576 olup 75.556,10-TL’sına karşılık geldiği, dosyanın davalı idare tarafından temyizi sonucunda hükmün onandığı; sonrasında karar düzeltme aşamasında değere ilişkin olarak değil, bir kısım davacının davacılık sıfatı (aktif husumeti) bulunmaması ile harç ve vekalet ücretine ilişkin hususlardan bozulduğu görüldüğünden, bu durumda taşınmaza biçilen bedel yönünden ve bu konuda sıfatı bulunan davacının hissesi karşılığına düşen miktar yönünden kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 109/2. maddesinde yer alan (talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı) hükmüne dayanılarak kısmi dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, karardan sonra 11.04.2015 günü yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanunun 4. maddesi ile bu hüküm iptal edilerek madde metninden çıkarılmıştır.
Usul kuralları konusunda HMK’nin 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlemleri etkilememek koşuluyla derhal uygulanma ilkesi geçerli olduğundan derdest davalara uygulanması gerekir. Bu durumda yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden,

Davacı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda, açıklanan nedenlerle, hükmün, H.U.M.K. 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.