YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14522
KARAR NO : 2016/3083
KARAR TARİHİ : 22.02.2016
MAHKEMESİ : Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2013
NUMARASI : 2012/142-2013/286
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazda; dosyadaki bilgi ve belgelere göre 2012 yılında iklim koşullarına bağlı yetersiz ve zamansız yağış nedeniyle verimde % 40-50’ye varan düşüş yaşandığı belirtilerek dekara verim miktarlarında indirim yapılmıştır.
Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5yıl ) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.
Kaldı ki; sulu tarım arazisi kabul edilen taşınmazın değerinin tespitinde; aynı yöreden Dairemize intikal eden ve taşınmazlara kuru tarım arazisi olarak değer biçen dosyalardaki bilirkişi kurulu raporlarında esas alınan münavebe ürünlerinin dekara verim miktarlarının da altında verim miktarları esas alınmak suretiyle değer belirlenmesi de doğru değildir.
Bu durumda mahkemece 2012 yılında Vezirköprü İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre az bedel tespiti,
2)Dava konusu taşınmaz baraj gölü altında kaldığından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, 4721 sayılı T.M.K. 999. madde uyarınca da terkine ilişkin hüküm kurulması,
3)Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş, cins ve verim durumuna göre maktu değerlerini gösterir cetveller İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip, rapor denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.