Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/13610 E. 2015/16724 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13610
KARAR NO : 2015/16724
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2011/139-2014/262

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, davacının hissedar olduğu 1193 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca düzenlemeye alınarak, 211m² lik hissesinin davalı A.. M..’ e aktarılıp, bu hisse karşılığıda davacı lehine 422,00-TL ‘lik ipotek tesis edildiği, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülerek davacı lehine tesis edilen ipotek bedelinin artırılması istemi ile bu davanın açıldığı, söz konusu ipoteğin davalı A.. M..’in başvurusu üzerine Kadıköy 3. İcra Mahkemesinin 29.04.2004 gün ve 2004/578-517 sayılı kararı ile kaldırıldığı ve çekişmesiz ipotek bedelinin 28.04.2004 ‘de yatırıldığı, Kadıköy Tapu Müdürlüğüne 06.05.2004 tarihinde ipoteğin terkin edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece HMK’nın 291/1 ve 2.maddeleri gereğince 6487 sayılı Yasaya göre delillerin toplanmasında imkan olmadığından, davada ispat yolu da davacıya ait bulunduğundan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de;
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6.maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller,
borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu Hüküm devam eden davalarda da uygulanır. “hükmü getirilmiş olup, söz konusu yasal düzenleme açıkça “ipotek borçlusunun” kamu idareleri olması halinde ilişkin olup, 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik gibi kamu idareleri değil, şahıslar olması halinde bedele dönüşen hissenin düzenlemeye tabi tutulmasındaki amaç kamu hizmetine tahsis olmadığından, yukarıda bahsedilen yasal düzenlemenin dava konusu somut olayda uygalama imkanı bulunulmamaktadır.
Öte yandan,13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 – 2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.
Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından, işin esasına girilerek davalı K.. B.. yönünden davanın reddine, diğer davalı A.. M.. yönünden ise çekişmesiz bedelin bloke edildiği 26.04.2004 tarihine göre taşınmazın bedelinin tespit ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.