Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/13380 E. 2016/30 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13380
KARAR NO : 2016/30
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/01/2015
NUMARASI : 2013/230-2015/4

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idareler ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davacı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 12/01/2016 günü temyiz eden davacı idareler vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden, diğer davalıların yokluklarında duruşmaya başlanarak, taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Taşınmazın belediye mücavir alanı içinde bulunduğu anlaşılmış olup, S.. B..nın 05.07.2013 tarihli yazısı ve bilirkişi raporları ile belirlenen özelliklerine göre, dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir.
Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken taşınmazı tarım arazisi olarak kabul eden rapor hükme esas alınarak eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, taraflara karşılıklı olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.350,00-TL vekalet ücretinin bir kısım davalılardan alınarak davacı idarelere, 1.350,00-TL vekalet ücretinin de davacı idarelerden alınarak bir kısım davalılara verilmesine, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.