Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12981 E. 2016/1581 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12981
KARAR NO : 2016/1581
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

MAHKEMESİ : İslahiye Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2015
NUMARASI : 2013/313-2015/58

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmaz malın üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değerinin tespit edilmesi ;üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporlarında bu yönteme uyulmadan genel deyimlerle değer biçilmiştir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için taşınmazın arsa niteliğine uygun olarak yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, dava konusu ve emsal alınan taşınmazların emlak vergisine esas rayiç değerleri ile, yine emsal ve dava konusu taşınmazların imar parseli mi, yoksa kadastro parseli mi oldukları ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, gelen cevaplara göre bilirkişi raporu denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma dışında kalan bölümünün yüzölçümü, niteliği ve geometrik şekline göre bu kısımda değer azalışı olmadığı halde, değer azılışından kaynaklanan bedel eklenerek fazlaya karar verilmesi,
3-2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, faizin, karar tarihine kadar geçen süre için uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde faize karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.