Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12915 E. 2016/2089 K. 11.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12915
KARAR NO : 2016/2089
KARAR TARİHİ : 11.02.2016

MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/03/2015
NUMARASI : 2013/1214-2015/228

Taraflar arasındakikamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespit edilmişse de, alınan rapor geçerli değildir. Şöyle ki;
Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça benzer yüzölçümlü olması gerekir.
Dava konusu taşınmazın yüzölçümü 7.625,00 m. olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmaz sadece 859,33 m2. Olduğundan bu taşınmazın emsal olarak alınması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye
esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazın el atmadan arta kalan bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumuna göre değer artış ve azalışı olmadığı halde, bu kısımda % 3 oranında değer azalışı olduğu gerekçesi ile fazla bedel tespit edilmesi,
3-Taşınmaz üzerindeki muhtesata değer biçilirken objektif değer arttrıcı unsur oranı eklenmemesi gerektiği düşünülmeden, bu yönde ekleme yapılarak fazla muhtesat bedeli tespit edilmesi,
4-Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç tahsiline yer olmadığına ve ödenen harçların iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde harca hükmedilmesi,
5-Taraflar, kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri halde, vekalet ücretine karar verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.