Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12749 E. 2015/17639 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12749
KARAR NO : 2015/17639
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2012/430-2014/470

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
Hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Bilirkişi raporunda kıyasi olarak incelenen emsal satış, …. Barosunun şahsa satışı olup, resmi senette niteliği ev ve arsa olarak yazılı olduğu halde, yapı bedeli metrekare hesabından düşülmediği gibi, dava konusu bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Takdir Komisyonu tarafından resen ‘belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerinin; denetlenmemesi nedeniyle emsal incelemesi yeterli ve inandırıcı görülmemiştir.
Buna göre, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen’ emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulmasının düşünülmemesi,
2-Mahkemenin gerekçeli kararında dava konusu taşınmazda ada ve parsel numarasının hatalı yazılması,
3-Dava konusu taşınmaza dava tarihi esas alınarak değer biçildiği halde, faize dava tarihi yerine müdahale tarihinden itibaren hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.