Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12418 E. 2015/21094 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12418
KARAR NO : 2015/21094
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2013/744-2014/311

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin denetimden geçen Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/717E.-2014/270K. sayılı dava dosyasında aynı değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu parsele bitişik olup, aynı amaçla kamulaştırılan 392 parsel sayılı taşınmazın arsa olarak metrekaresine 135,00-TL değer biçildiğinden, bilirkişi kurulundan bitişik parsel için tespit edilen m2 değerinden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 622,42 m2 lik kısmının geometrik durumu ve yüzölçümü nazara alındığında değer azalışı olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde değer kaybı verilmeyerek aza hükmedilmesi,
3)Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer Hanlıköy mahallesi olduğu halde, hüküm fıkrasına Hanlı mahallesi yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması,
4)Dava konusu taşınmazın tespit edilen kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyip, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken,infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
5)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 07.04.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.