Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12389 E. 2015/16003 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12389
KARAR NO : 2015/16003
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2014
NUMARASI : 2014/256-2014/493

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak M.. Ç.. ve A. Ç. adına açılan davaların kabulüne, S.. K.. tarafından açılan davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere göre M.. Ç.. adına açılan asıl davanın kabulü ile S.. K.. adına açılan birleşen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu edilen 60136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tapu kaydına göre, davacılardan A. Ç. 73 metrekare pay sahibi olup, mahkemece bu payın karşılığı olan 8.760,00 TL tazminata hükmedilmesi gerekirken, adı geçen davacı yönünden gerekçesi gösterilmeksizin hem tapudaki pay oranını hem de talebi aşar şekilde fazlaya hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
2-6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6.maddesinin 13.fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35.maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda 06.06.2003 tarihinde tapuya tescili sağlanan imar uygulaması ile oluşan dava konusu taşınmaz yönünden el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra gerçekleştiği kabul edilerek ilam harcının nispi olarak takdir edilmesi gerektiğinden,

Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.