Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12276 E. 2015/23931 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12276
KARAR NO : 2015/23931
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2015
NUMARASI : 2009/79-2015/207

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan Sungu Belediye Başkanlığının 01.07.2010 gün ve 297 sayılı, 28.06.2010 gün ve 292 sayılı yazıları ve 20.06.2014 gün keşif tutanağında yeralan mahkeme gözlemi ile tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmaz, mücavir alanda olup belediye hizmetlerinden yararlandığı ve etrafının meskun olduğu anlaşıldığından bu niteliğine göre arsa vasfındadır.
Bu nedenle hükme esas alınan ve taşınmaza arazi niteliği ile değer biçen rapor hükme esas alınamayacağı gibi, dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçen ilk bilirkişi kurulu raporunda taşınmaza soyut olarak değer biçildiği ve irtifak hesaplaması yapılmadığı, ikinci raporda ise incelenen emsale göre dava konusu taşınmaz 100 kat değerli kabul edildiği gibi irtifak değer kaybının da usulüne uygun olarak hesaplanmadığı anlaşıldığından bu raporlarda geçersizdir. Bu durumda;
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi ve herbir taşınmazın irtifak hakkı kurulmadan önceki tesbit edilecek zemin değeri ile enerji nakil hattı nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer düşüklüğü oranının belirlenerek ve bu oranla taşınmazın zemin değerinin çarpılması sonucu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin hesaplanması için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava konusu taşınmazlarda bulunan pilon yerlerinin tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline, yine dava konusu taşınmazlarda tesis edilen irtifak haklarının davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde infazı zorlaştırıcı hüküm kurulması,
3-Taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.