Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12208 E. 2015/22671 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12208
KARAR NO : 2015/22671
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2014
NUMARASI : 2013/286-2014/847

Taraflar arasındaki Asıl ve birleşen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi, davacı ile davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri eksik olduğundan duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın dere yatağı olarak el atılan bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, tescil harici bırakılmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi,
2-Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı anlaşılmıştır.
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,
a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının tescile ilişkin bölümünden (TESCİL HARİCİ BIRAKILMASINA) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (TAPUDAN TERKİNİNE) kelimelerinin yazılmasına,
b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından asıl ve birleşen davaların harca ilişkin bölümlerinin çıkartılmasına, yerlerine (Asıl ve birleşen davaların toplam değeri üzerinden alınması gereken 18.819,63.-TL karar harcından asıl ve birleşen davalarda peşin yatırılan 4.573,00 -TL’nin mahsubu ile bakiye 14.246,63.-TL’nin davalı idareden alınarak H.. H..ye gelir kaydedilmesine, davacı tarafça peşin yatırılan 4.573,00-TL’nin de davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin bölümünden (1.500,00 TL maktu) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (21.730,20-TL nispi) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının H.. H..ye irad kaydedilmesine, 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.