YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1205
KARAR NO : 2015/12871
KARAR TARİHİ : 08.06.2015
MAHKEMESİ : Bingöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2014
NUMARASI : 2013/105-2014/743
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrisimil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrisimil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan fen bilirkişisi raporunda 1 ada 22 parsel sayılı taşınmaz üzerinde afet konutu bulunduğu, 1 ada 61, 65, 93 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığı, 1 ada 62, 64, 92, 94 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ise yeni yapılar bulunduğunun belirtildiği, Bingöl Valiliği İl Afet ve Acil Durum Bölge Müdürlüğü’nün 16.04.2013 tarihli yazı cevabında 65 parsel üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığını, 92, 93, 61, 62, 64, 66. parsel sayılı taşınmazlar üzerinde afet konutlarının yapıldığının belirtildiği anlaşılmış olup, mahkemece davalı idareden dava konusu taşınmazlara afet konutlarının yapılması ile şahıslara yapılan tahsislere ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilip, mahalinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazların, idarece afet konutu yapılmak suretiyle tahsis edilen kişilerce kullanılıp kullanılmadığı araştırılıp, fiilen el atmanın devam ettiği taşınmazlar tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
2-Dava konusu taşınmazın zeminine değer biçilirken öncelikle taşınmazın arsa mı, arazi mi olduğunun belirlenmesi gerektiğinden, taşınmazın değerlendirme tarihi olan 14.03.2013 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı; değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususları Belediye Başkanlığından sorulup, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra; taşınmazın niteliğine göre yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılarak;
a)Arsa ise; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının, ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi,
b)Arazi ise; taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak,değer biçilmesi,
Gerekirken genel deyimlerle ve soyut ifadeler ile m2 bedelinin belirlenmesi,
2-Ecrimisil bedelinin hesaplanmasında ise dava konusu taşınmazların niteliği belirlenerek;
a)Arsa ise; taşınmazların bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek yalnız bu yönden mahallinde keşif yapılıp alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması,
b)Arazi ise; dava tarihinden geriye doğru taşınmazlara ekilebilecek net ürün gelirinin esas alınması,
Gerektiği düşünülmeden eksik inceleme sonucu gerekçesiz ve soyut ifadelere dayanılarak ecrimisil hesabı yapan rapora göre karar verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında hissedar olan İ. oğlu L. K. ile dosya arasında bulunan Bingöl Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/114 sayılı veraset ilamında adı geçen muris E. oğlu L. K. un ,aynı şahıslar olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması ,
4-Davacı S. K.’un ad ve soyadının karar başlığında yazılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.