Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/12012 E. 2015/23929 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12012
KARAR NO : 2015/23929
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2015
NUMARASI : 2013/727-2015/252

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmazın net gelir metoduna göre m2 birim bedelinin 14.04 TL olarak belirlenmesi yöntem olarak doğru olduğu gibi ecrimisile hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın 1977 yılında yapılan kamulaştırma nedeniyle ifraz sonucu oluştuğu anlaşıldığından, kamulaştırma evraklarının kıymet taktiri dahil tümü ilgili idareden istenilip, ifraz sonucu oluşan 1331 parsel sayılı taşınmaza yönelik değer düşüklüğü bedeli verilip verilmediği araştırılıp, verilmiş ise işbu bedelin tazminat bedelinden mahsubu gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Fen bilirkişi raporunda kanal kazısı nedeniyle oluşan şevin (B) harfi ile işbu parselde kalan ve bilirkişi kurulunca tarımsal üretimin yapılamayacağının değerlendirildiği bölümün ise (A) harfi ile gösterilerek, toplam 3.450 m²’lik bölümün 1331 parsel sayılı taşınmazın tamamını oluşturduğu ifade edilmişse de, dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde alanın 8.800 m² olduğu anlaşılmış olup, belirtilen çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3-Dava konusu taşınmazın yüzölçümünün bedeline hükmedilen bölümden fazla olduğunun anlaşılması halinde, kamulaştırma işlemi öncesinde taşınmazın sulanıp sulanmadığı araştırılıp, sonucuna göre kanal nedeniyle taşınmazın kalan bölümünde değer artışı olup olmayacağına ilişkin bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4-Taşınmazın tapu kaydında yeralan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.