YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11886
KARAR NO : 2015/19237
KARAR TARİHİ : 02.11.2015
MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2007/564-2013/335
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Yapılan inceleme ve alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1) Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dosyada bulunan 20/04/2009 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz ile somut emsal eş değer daha sonraki 14/02/2013 tarihli raporda ise dava konusu taşınmaz aynı somut emsalden 2 kat değerli olarak alınmıştır. Raporlar
arasındaki çelişki giderilmediği gibi;
bilirkişi raporunda esas alınan emsalin üzerinde dosyaya örnek olarak sunulan raporlardan anlaşıldığı üzere yapı mevcut olup, satış bedeline hem zemin ve hem de üzerindeki yapı bedeli dahil olduğu halde, yapı değeri taşınmazın toplam satış bedelinden indirilmeden değerlendirme yapılması nedeniyle de raporun hükme esas alınması mümkün değildir
Bu nedenle; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi; dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise, satış tarihi itibariyle, imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması; ayrıca dava konusu taşınmazın, imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare birim fiyatları ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu bedelinin tespiti için, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Karar tarihi itibari ile alınması gerekli harca hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.