Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/11733 E. 2015/17472 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11733
KARAR NO : 2015/17472
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ : Taşova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2012/145-2014/154

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Dosyada mevcut 26.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu edilen 801, 878, 953, 1030 ve 1031 parsel sayıl taşınmazların, davalı idare tarafından kamulaştırılmış olmakla beraber, halen zeminde malikleri tarafından kullanılmaya devam edildiği, sadece 665 parselin davalı idare tarafından kavşak düzenlemesine tabi tutulduğu bildirilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak tazminata hükmolunabilmesi için, idarelerin taşınmaza sahiplenme kastı ile fiilen el koyması gerekir. Bir taşınmazla ilgili olarak kamu yararı kararı alınması veya tapu kaydına 2942 sayılı yasa hükümleri uyarınca şerh konulması, eylemli olarak el konulmamış ise, kamulaştırmasız el atmanın kabulü için yeterli değildir.
Bu durumda, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazlar ile bu taşınmazların ifrazından önceki geldisi olan tüm parsellere ait tapu ve çap kayıtları getirtilip, mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak, söz konusu taşınmazlara davalı idare tarafından kavşak, yol veya yol emniyet sahası olarak fiilen el konulup konulmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerkirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Dava konusu edilen 801, 1030 ve 1031 parsel sayılı taşınmazlarda davacılar dava dışı şahıslarla birlikte iştirak halinde pay sahibi olduğu halde, söz konusu taşınmazlarla ilgili olarak davacıların hem tapudaki hisselerini, hemde talebi aşar şekilde tazminat ve ecrimisile hükmolunması,
b) Hüküm altına alınan ecrimisil ile ilgili olarak faiz başlangıç tarihi açıkça gösterilmeden, infazda tereddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilininn temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.