Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/11727 E. 2015/17473 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11727
KARAR NO : 2015/17473
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ : Taşova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2012/143-2014/153

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilnce temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Dosyada mevcut 26.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların ifrazından oluşan 288,307,308 ve 313 parsel sayılı taşınmazların ,davalı idare tarafından kamulaştırılmış olmakla beraber, halen zeminde malikleri tarafından kullanılmaya devam edildiği mütalaa edilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak tazminata hükmolunabilmesi için, idarelerin taşınmaza sahiplenme kastı ile fiilen el koyması gerekir. Bir taşınmazla ilgili olarak kamu yararı kararı alınması ve/veya tapu kaydına 2942 sayılı yasa hükümleri uyarınca şerh konulması, eylemli olarak el konulmamış ise, kamulaştırmasız el atma değildir.
Bu durumda , mahkemece öncelikle dava konusu edilen 273,276, 278 ve 282 parsel sayılı taşınmazlar ile bu taşınmazların ifrazı sonucu oluşan tüm parsellere ait tapu ve çap kayıtları getirtilip, mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak , söz konusu taşınmazlara davalı idare tarafından yol veya yol emniyet sahası olarak fiilen el konulup konulmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerkirken eksik inceleme ile hüküm kurulması ,
2- Ölü davacı M.. Y.. mirasçısı olarak davaya katılan M. Y. ‘in isminin karar başlığında gösterilmemesi ,
3-Kabule göre de;
a-Dava konusu edilen 282 parselin ifrazından oluşan 313 parsel sayılı taşınmazda davacılar toplam 43278/108430 oranında pay sahibi olduğu halde, söz konusu taşınmazla ilgili olarak davacıların hem tapudaki hisselerini, hemde talebi aşar şekilde tazminat ve ecrimisile hükm olunması,
b-Hüküm altına alınan 12.589,79 TL ecrimisil ile ilgili olarak faiz başlangıç tarihi açıkça gösterilmeden , infazda tereddüt uyandıracak şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.