Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/11699 E. 2015/18063 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11699
KARAR NO : 2015/18063
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmadığı, bu itibarla davanın idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiği kabul edilerek yargı yolu bakımından davanın GÖREV yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama sırasında dere mutlak koruma alanında kalan taşınmazlara davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın görevden reddine karar verilmesinde ve görevsizlik hususu yasa değişikliğinden kaynaklandığından taraflar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.