Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/1117 E. 2015/14018 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1117
KARAR NO : 2015/14018
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2014
NUMARASI : 2013/1617-2014/1366

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar ve yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1) Dava konusu taşınmazın oluştuğu kök parselden itibaren, tüm geldi ve gittilerini gösterir şekilde tedavüllü kayıtları ile ifraza ve yola terke ilişkin tüm belgeler ilgili Tapu Müdürlüğünden ve gördüğü imar uygulaması ve yola terke ilişkin belgeler Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın dava konusu 33,73 m2 nin, Düzenleme ortaklık payı olarak düşülüp düşülmediği veya İmar Kanununun 15 ve 16. maddesi kapsamında kesinti kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmadan hüküm kurulması,
2)Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması, satış tarihinde üzerinde yapı bulunması halinde, resmi birim fiyatlarına göre ve yıpranma payı da düşülmek suretiyle belirlenen yapı bedelinin emsal taşınmazın satış bedelinden düşürülmesi, değerlendirme tarihindeki birim değerinin tespiti ile dava konusu taşınmazın emsale göre eksik ve üstün yanlarının denetime açık şekilde tek tek belirtilmesi ve bu şekilde dava konusu taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerekirken, bu yönteme uymadan soyut ifadeler ve serbest alım satımlardan söz edilerek dava konusu taşınmaza değer biçilmesi doğru değildir.
Bu itibarla taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak bilirkişi kurullarınca incelenen ve değer biçmeye esas alınan emsal ve dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2011 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğün’den ayrı ayrı sorulup emsalin bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde tapu kaydı Tapu Müdürlüğünden getirtilip, bilirkişi raporunun denetlenmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
3) Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgedeki emsal kiralara ilişkin varsa taraf delilleri toplanarak, gerekirse resen kira sözleşmeleri getirtilerek buna göre ecrimisile esas ilk yıl kira bedeli tespit edildikten sonraki yıllar için TÜFE artışına göre sonraki yıllar kira bedellerinin tespiti için ek rapor alınması gerekirken yetersiz araştırma ile denetime elverişli olmayan rapora göre karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.