Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/11133 E. 2015/23495 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11133
KARAR NO : 2015/23495
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2015
NUMARASI : 2013/244-2015/10

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
1-Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu Kurna köyünde değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğaldır.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eski tarihli satışın emsal olarak değerlendirmede esas alınması,
2-Davalı taraf dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde yapılan yol nedeniyle kot farkı oluştuğu hususunda itiraz ettiği gözetilerek, yapılan yol nedeniyle taşınmazda kot farkı oluşup oluşmadığı, kot farkının varlığı halinde bu durumun taşınmazın kalan kısmında değer azalışı meydana getireceği nazara alınmadan, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması,
3-Dava konusu taşınmaz, üzerinde dinlenme tesisi bulunan arsa niteliğindedir. Taşınmazın niteliği itibariyle objektif değer azaltıcı unsur uygulanmaması gerekirken, bu yönde hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
4-Tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerininn temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.