Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/1083 E. 2015/6478 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1083
KARAR NO : 2015/6478
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, taşınmazın 1954 yılında Menafi-i Umumiye İçin İstimlak Kararnamesi hükümlerine göre kamulaştırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın geldisi olduğu kabul edilen 195 parsel sayılı taşınmazın 77625 m² yüzölçümünde olduğu, bu taşınmazın 6278 m²’sinin Muş-Başhan Devlet Yolu kapsamında 27.07.1954 tarih ve 1954/153 sayılı Bitlis Vilayeti İdare Heyeti Kararına göre Kamulaştırmaya tabi tutulduğu ve kamulaştırma bedeli malik adına 17.05.1973 tarihinde Ziraat Bankası … Şubesine bloke edildiği anlaşılmıştır.
Getirtilen belgelerden, kamulaştırma işlemlerinin o tarihteki malike usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, bloke edilen bedelin malike ödenip ödenmediği anlaşılamadığı gibi, taşınmaza hangi tarihte el atıldığı (idareden sorulmasına rağmen) da saptanamamıştır.
Kamulaştırılma işlemleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, dava konusu taşınmaz kamulaştırılan 6278 m² içerisinde kalmış ve taşınmaza 09.10.1956 gününden önce el atılmış olsa dahi, …’ın 195 parsel sayılı taşınmaza, kadastro tutanağının kesinleşmesi ile 29.04.1966 tarihinde malik olduğu anlaşılmakla, tapu kaydı iptal ettirilmediği sürece maliklerin bedel tahsili davası açmaları mümkün olduğundan, yeni parselle ilgili 221 sayılı Yasanın uygulama olanağı da bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece işin esasına girilerek, alınacak rapor sonucuna göre el atılan taşınmaz bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.