Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/10392 E. 2015/23539 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10392
KARAR NO : 2015/23539
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2011/271-2014/649

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 08/12/2015 günü aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğundan bahisle HMK 114/1-b ve HMK/115-2 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması nedeniyle korunması gerekli yer olarak 1.derece doğal sit alanı ilan edildiği, aynı zamanda taşınmazın uluslararası Ramsar sözleşmesi çerçevesinde Ramsar alanı olarak belirlendiği gibi Samsun Valiliği’nin 01.03.2012 tarihli kararı ile bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisine alındığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisine alınmasına ilişkin idari işlemin kesinleşip kesinleşmediği de araştırılarak, mahkemece dava konusu taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı, taşınmazın kesinleşen kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümlerinin bulunup bulunmadığı hususların tespiti için mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak taşınmaza fiilen el atıldığının ve bir kısmının da kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespiti halinde davaya bakmanın adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilip işin esasına girilerek talep hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.