Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/10345 E. 2015/22123 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10345
KARAR NO : 2015/22123
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ : Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2014
NUMARASI : 2013/743-2014/252

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. ve 18. maddelerine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. ve 18. maddelerine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve davalılardan C.. B.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibari ile doğru olduğu gibi,
Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapılan tespitte taşınmazda ağaç bulunduğuna dair bir bulgu olmadığı mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşı dikkate alındığında 6495 sayılı Yasa uyarınca köyde yapılan ilandan sonra dikildikleri anlaşıldığından ağaç bedellerine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1-Değerlendirmede esas alınan tarla sebzeciliğinde o yörede hangi sebze ürünlerinin yetiştirildiği il Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden sorulduktan ve yetiştiriciliği yapılan her bir sebze ürünü için ayrı ayrı olmak üzere dekar başına ortalama üretim miktarı ile değerlendirme tarihi itibari ile hasat zamanındaki ortalama toptan kilogram satış fiyatları ve dekar başına ortalama masrafı aynı il Müdürlüğü ile diğer resmi kurumlardan sorulup, gelen cevaba göre bilirkişi raporu denetlenmesi ve resmi veriler ile bilirkişi raporu uyuşmuyorsa, taşınmaz bedeli yeniden tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Kamulaştırma Kanunun 25/2 maddesi uyarınca mahkemece verilen tescil kararı ile mülkiyetin idareye geçeceği, keşif tarihi ve gözlemine göre de taşınmazdaki havuz niteliğindeki yapının 6495 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce yapıldığı sabit olup, söz konusu yasa maddesindeki muhtesat bedelinin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmün de uygulama yeri olmadığından, taşınmazda bulunan bu havuz niteliğindeki yapının değerinin ödenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.