Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/10254 E. 2015/23895 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10254
KARAR NO : 2015/23895
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2015
NUMARASI : 2011/304-2015/87

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın daha önce kamulaştırıldığı anlaşılmakta ise de, kamulaştırma işleminin tapu maliki olan davacılar murisine tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Kamulaştırma belgelerinin tebliğ yapılıp yapılmadığının davalı idareden sorulması, yapılmış ise; tebliğ mazbatasının onaylı örneğinin ilgili Noterlik’ten veya tebliğ tarihini gösterir yazının davalı idareden getirtilip, kamulaştırma işleminin kesinleşip, kesinleşmediği belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarınca açılan ve dairemizdeki temyiz incelemeleri sonunda onanan Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/352 esas sayılı dava dosyasında 10.04.2013 tarihi itibari ile 120,00 Tl/m2, yine Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/524 esas sayılı dava dosyasında 06.12.2012 dava tarihi itibari ile yine 120,00 Tl/m2 üzerinden değer biçilmiş olup, aynı taşınmazın diğer paydaşlarınca açılan davada belirlenen bedeller kesin olmasa da, güçlü bir takdiri delil niteliğinde olduğu ayrıca, dava konusu 6,18 ve 113 parseller de aynı kapsamda el atılmış olup, 3 parsel sayılı taşınmaz ile yakın yerlerde bulunduklarından,
Dava konusu 3 parsel sayılı taşınmaz için yukarıda belirtilen davalarda belirlenen değer göz önüne alınıp, diğer parseller bakımından ise, bu parsellerin 3 parsel sayılı taşınmaza göre üstün ve eksik yönleri belirlenip yine emsal karşılaştırması yapılarak taşınmazlara yeniden bedel tespit edilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.