Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/10213 E. 2015/19241 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10213
KARAR NO : 2015/19241
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Baykan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/01/2015
NUMARASI : 2014/118-2015/9

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa olarak kabulünde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmeşitir. Ancak;
1- Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa esas karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla yakın bölgede olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan yaklaşık 8 kat değerli kabul edilerek değer biçildiğinden bilirkişi raporu inandırıcı olmayıp bu rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın mahalden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu,

emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re’sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu

getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Arazi niteliğindeki taşınmazlara objektif değer artırıcı unsur ilavesi mümkün iken arsa ve yapılara objektif değer artırıcı unsur ilavesi mümkün olmadığı halde yapılara objektif değer artırıcı unsur ilave edilmek sureti ile fazla bedel tepiti,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.