Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/3203 E. 2014/17050 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3203
KARAR NO : 2014/17050
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/107-2013/560

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan T.. E.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan T.. E.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
1)Dosyada bulunan belediye başkanlığı yazısı ve bilirkişi raporu dikkate alındığında, dava konusu taşınmazların belediye sınırları içerisinde yer aldığı ve belediye hizmetlerinden faydalandığı anlaşılmıştır. Bu niteliğine göre taşınmazlar arsa vasfındadır.
Bu nedenle taşınmaz tarım arazisi olarak kabul edilerek belirlenen değere hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, bu itibarla bilirkişi raporunda taşınmaza arsa olarak da bir değer tespit edilmiş ise de emsal olarak alınan taşınmaz Tokat Merkezinde olduğu gibi satışı şirkete yapılmış satış olup, özel amaçlı olduğundan emsal olarak alınamaz.
Bu itibarla, taraflara emsal göstermesi için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer belirleyen bilirkişi raporu nazara alınarak değer biçilmesi doğru değildir.
Diğer yandan;
2)Dava konusu 261 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fenbilirkişi raporunda C harfi ile gösterlen 14.007,35 m2’lik kısmında değer azalışı olmayacağı düşünülmeden yazılı şekilde olacağının kabulü,
3)İlçe Tarım Müdürlüğünden ağaçların yaş ve cinslerine göre değerleri getirtilip rapor da denetlemek suretiyle ağaç bedellerine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu ağaçlar bakımından yazılı şekilde karar verilmesi,
4) Dava konusu taşınmazların yol olarak kamulaştırılan kısımlarının terkini yerine davacı idare adına tesciline karar verilmesi,
5)Davalı H.. E.. adının gerekçeli karar başlığına yazılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile davalılardan T.. E.. vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan T.. E.. vd. den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.