YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/29930
KARAR NO : 2015/2768
KARAR TARİHİ : 18.02.2015
MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2012/187-2013/1152
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ve Dairemizden onanarak geçen Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/194Esas– 2013/71Karar sayılı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası ile aynı mahkemenin 2007/61Esas -2008/30Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında dava konusu taşınmaza bitişik ve komşu olan 2192 ve 2194 parsel sayılı taşınmazlara arsa kabul edilerek değer biçildiğinden dava konusu taşınmaz arsa vasfındadır.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.