YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28512
KARAR NO : 2015/6587
KARAR TARİHİ : 01.04.2015
MAHKEMESİ : Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/08/2014
NUMARASI : 2013/193-2014/229
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmaz üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de; taşınmazın zemin bedeli yönünden rapor geçersizdir. Şöyle ki;
1)Mahallinde yapılan keşifte taşınmazın sular altında olduğunun mahkeme gözlemi ile tutanak altına alındığı, acele el koyma dosyasında alınan 16.01.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise tapu kaydında bağ olarak kayıtlı olan taşınmazın bu niteliği taşımadığı, arazi üzerinde bağ bulunmadığının tespit edildiği belirtilerek, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza buğday/bostan münavebesi uygulanmak suretiyle değer biçildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede sulu tarım yapılırken ekilen mutat münavebe ürünleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinden sorulup, bunlara ait resmi veriler esas alınarak taşınmaza değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, fiilen bu özelliği taşımadığı halde, taşınmaza kapama bağ olarak değer biçen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline % 25 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3)Kamulaştırılan taşınmaz baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, Hazine adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.