Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/26752 E. 2015/4454 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26752
KARAR NO : 2015/4454
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğru olmakla birlikte alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla eş değer olduğu ve ayrıca dava konusu taşınmaz ile yakın olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 6 kat değerli olduğu kabul edilerek inandırıcı olmayan rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın mahalden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re’sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Taşınmaz üzerinde ağırlıklı olarak fıstık ağaçları bulunduğu nazara alındığında kapama fıstık bahçesi niteliğinde olduğu dikkate alınarak net fıstık gelirine göre taşınmazın kapama fıstık değeri hesaplanıp, bu hesabın içinde zemin bedeli de bulunduğundan, taşınmazın zeminine o bölgede ekilebilir ürünlerin net geliri esas alınarak değer biçildikten sonra fıstık değerinden, mutad ve münavebeli ürün gelirine göre taşınmaza biçilen değer çıkarılarak ağaçların bedelinin tespiti gerekirken, bu yönteme uyulmadan ağaçlara yazılı olduğu şekilde maktu değer biçen rapora göre karar verilmesi,
3-Acele el koyma ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin yeniden yatırılmasına ilişkin hüküm kurulmaması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.