Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/26651 E. 2015/8216 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26651
KARAR NO : 2015/8216
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan davada taşınmazların metrekaresine 200,00 TL üzerinden bedel belirlendiği halde, bu dosyada 120,00 TL/m² üzerinden değer biçildiği, bu itibarla aynı taşınmazlar ile ilgili iki ayrı raporda birbirinden bu kadar farklı bedeller tespit edildiği gibi, aynı mahallede bulunan ve aynı amaç için kamulaştırılan 1119 parsele ilişkin olarak Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/956 Esas sayılı dosyasında 150,00 TL/m², 1162 parsele ilişkin olarak ise Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/652 esas sayılı dosyasında 205,00 TL/m² üzerinden değer biçildiği ve verilen kararların dairemizdeki temyiz incelemeleri sonunda onandığı göz önüne alındığında bilirkişi raporu inandırıcı değildir. Bu itibarla;
Taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp, dava konusu ve emsal taşınmazların emlak vergisine esas metrekare rayiç değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından getirtilip, rapor denetlendikten sonra, neticesine göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Kabule göre, davalılara fazla ödenen bedelin hisseleri oranında alınıp, davacı idareye verilmesi yerine, müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.