Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/25919 E. 2015/7183 K. 07.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25919
KARAR NO : 2015/7183
KARAR TARİHİ : 07.04.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/200-2014/308

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 07.04.2015 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırıldığı ve davalı payının Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.06.1999 Tarih 1987/41 – 1990/466 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
11.06.2013 Tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. madde hükmü usulüne uygun olarak açılıp, davada taraf teşkil sağlandıktan sonra yapılan yargılama sonunda verilen ve hukuken kesinleşmiş mahkeme kararlarına ilişkin olarak uygulanabilecek bir düzenlemedir.
Dava konusu taşınmazdaki davacılar payı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş ise de; tescile ilişkin davanın, davalıların yokluklarında yürütülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. Tescil dosyasının kaybolması nedeniyle gerekçeli kararın davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği denetlenemediği gibi, dosyaya sunulan karar suretinde kesinleşme şerhi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla hukuken kesinleşmiş bir karardan söz edilemez.

Öte yandan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 17.02.1984 tarihinde kamu yararı kararı alındığı, o tarihte yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifetiyle tapu maliki davacının adresinin araştırıldığı, Tapu Müdürlüğünce bildirilen adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, Nüfus Müdürlüğü tarafından “adı geçenlere ait kayıtlı oldukları kütük sıra, cilt ve sahife numaralarının bildirilmesi gerektiği, bunlar olmadan adres tespitinin mümkün olmadığı” belirtildiği halde, gereği yapılmadan kamulaştırma işleminin ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Nüfus idaresinin yazısında belirtilen eksiklikler giderildikten sonra davacının adresi nüfus idaresinden araştırılarak, adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılması gerekirken, bu eksiklik giderilmeden yapılan ilanen tebligat geçersizdir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece işin esasına girilerek, alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Haizneye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.