YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25451
KARAR NO : 2015/6824
KARAR TARİHİ : 02.04.2015
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2010/547-2014/177
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacının temyizine gelince;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacı Ş.. D..’nun hissedarı olduğu taşınmazın 1986 yılında 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca düzenlemeye alınarak, 45 m2’lik hissesinin davalı H.. H..’ya aktarılıp, bu hisse karşılığında davacı lehine 6.750,00 eski TL’lik ipotek tesis edilmesi üzerine, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması için işbu davanın açıldığı, yargılama sırasında ipotek alacağının M.. D..’a temlik edildiği ve davaya adı geçen tarafından devam olunduğu anlaşılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır. ” hükmü getirilmiş olup, söz konusu yasal düzenleme açıkça “ipotek borçlusunun” kamu idareleri olması haline ilişkin olup, 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik gibi kamu idareleri değil, şahıslar olması halinde bedele dönüşen hissenin düzenlemeye tabi tutulmasındaki amaç kamu hizmetine tahsis olmadığından, yukarıda bahsedilen yasal düzenlemenin dava konusu somut olayda uygulanma imkanı yoktur.
Bu nedenle; mahallinde 20.06.2013 tarihinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen, usul ve yasaya uygun olan 27.06.2013 havale tarihli rapora göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.