YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24350
KARAR NO : 2015/6651
KARAR TARİHİ : 01.04.2015
MAHKEMESİ : Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/08/2011
NUMARASI : 2010/132-2011/104
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı F.. B.. vd. İle H.. D.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı F.. B.. vd. ile H.. D.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalılardan H.. D.., R.. K.., H.. K.., A.. Ü.., A.. D.., K.. D.., Nazmiye vekilinin 11.07.2011 tarihli celsedeki beyanında “dava konusu yörede daha ziyade sebze tarımı yapıldığı, taşınmazın yörede bulunan diğer taşınmazlardan objektif olarak değerinin daha yüksek olması gerektiği,kapitalizasyon faiz oranınıın % 3 olması gerektiği“ hususu belirtilmiş ve belirlenen kamulaştırma bedeli üzerinden depo kararı verilmesini talep etmiştir.Bu davalılar vekilinin beyanları dikkate alınarak taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde ;tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Diğer davalılar yönünden yapılan incelemede ise;
1-Dosydaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak davalılar F.. B.., H.. N.., F.. N.., E.. K.., S.. K.., M.. K.., N.. U.., A.. D.., S.. D.., D.. Ç.. yönünden sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davacı kurum harçtan muaf olmadığı halde muafiyet kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı F.. B.. vd. İle H.. D.. vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.