YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24041
KARAR NO : 2015/10872
KARAR TARİHİ : 13.05.2015
MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2014
NUMARASI : 2013/365-2014/264
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi 8. paragrafında hakime kamulaştırma bedelini tespit etme yetkisi verilmiş ise de yapılan incelemede bu tespitin Kamulaştırma Kanunu 10. ve 11. maddelerine uygun ve yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Şöyle ki;
1)Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaz kapama zeytin bahçesi niteliğindedir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 11/1-g maddesi uyarınca taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçildikten sonra bulunan bedele taşınmazın yeri, konumu, bilirkişi raporunda ve belediye yazılarında belirtilen özelliklerine göre Kamulaştırma Kanununun 11/1-i maddesi gereğince % 100 oranından az olmayacak şekilde objektif değer arttırıcı unsur ilavesi suretiyle değer tespiti gerekirken, mahkemece resen yapılan değerlendirmede, aynı kamulaştırma kapsamında başka taşınmaz için açılan davada tespit edilen kamulaştırma bedeli esas alınmak suretiyle değer biçilmesi,
2)Dava konusu taşınmaza kapama zeytinlik olarak değer biçildiği halde, üzerinde bulunan zeytin ağaçlarına ayrıca değer biçilmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,
3)Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ihtilaflı olup olmadığı araştırılmadan, tapu kaydındaki orman şerhi sebebiyle tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesaba bloke edilmesi,
4)Tespit edilen bedele 24.12.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, faiz başlangıç tarihinin hataen 23.08.2012 olarak belirlenmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.