Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/23115 E. 2015/9491 K. 29.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23115
KARAR NO : 2015/9491
KARAR TARİHİ : 29.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükmes esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, incelenen emsallerin tapuda gösterilen satış bedellerinin gerçek değeri yansıtmadığı belirtilerek soyut ifadelerle değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu,

emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna ve usuli kazanılmış haklarda gözetilerek hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacının hissesi oranında iptali ile el atılan taşınmaz yol durumuna dönüştürüldüğünden 4721 sayılı TMK’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davacının hissesine düşen 801,75 m2’lik kısmın davalı idare adına tesciline karar verilmesi,
3)Davalı idare harçtan muaf olduğundan davacı tarafça yatırılan peşin harcın yatırana iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, davacıdan harç tahsiline ilişkin hüküm kurulması ve yargılama giderleri arasında idareye harç yüklenmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.