Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/22756 E. 2014/28725 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22756
KARAR NO : 2014/28725
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 08.05.2014 gün ve 2013/29686 Esas – 2014/12950 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacılar vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440.maddesinde yazılı nedenlere uymadığından yerinde değildir. Ancak;
…-Dava konusu taşınmaz imar planında koruya katılacak alanda kaldığı halde Dairemiz ilamında sehven … Uzun Mesafeli Koruma alanında kaldığının yazılı olması doğru olmadığı gibi,
…-Dava tarihinden sonra çıkan 6487 sayılı Yasa gereğince idari yargı görevli olduğundan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği halde hükmedildiği,
Bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin bu yönlerden kabulü ile Dairemizin 08.05.2014 gün ve 2013/29686-2014/12950 sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmadığı, bu itibarla davanın idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiği kabul edilerek yargı yolu bakımından dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulamalı İmar Planında koruya katılacak alanda kalmakta ise de; taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.

….06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın …. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici …. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, …/…/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Bu nedenle ve özellikle mahkeme kararında yazılı gerekçelere göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken hükmedildiği, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının … nolu bendinin tümü ile hükümden çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08…..2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.