YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22464
KARAR NO : 2015/4156
KARAR TARİHİ : 03.03.2015
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların tapudan yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Hükme esas alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Dava konusu taşınmazlar ile raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal olarak kabul edilen taşınmazın il merkezinde ve resmi kurumlara 100 metre mesafede olmasına rağmen, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri karşılaştırıldığında, emsal olarak değerlendirmeye alınan taşınmazın dava konusu taşınmazlardan daha değerli olduğu halde, bilirkişi kurulunca resmi verilere itibar edilmeyerek dava konusu taşınmazların emsal taşınmazdan daha değerli kabul edildiği, … İli, .. Mahallesinde bulunan taşınmazların şehir merkezine ve resmi kurumlara daha yakın olan .. Mahallesindeki bir taşınmazdan daha üstün kabul edilmesi hayatın olağan akışına ters düştüğünden alınan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmazlara yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve açıklanan yönde bilirkişi kurullarından ek rapor alınması, yeterli görülmediği takdirde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.