Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2014/20790 E. 2015/2040 K. 12.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20790
KARAR NO : 2015/2040
KARAR TARİHİ : 12.02.2015

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2014
NUMARASI : 2013/261-2014/210

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleşen dava ise, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleşen dava ise, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bedel tespiti ve tescil davasının kabulüne, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının ise konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı karşı davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, konusu kalmayan asıl davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 18.11.2013 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak biçimde yazılı şekilde faize hükmedilmesi,
2)Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru değilse de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a) Faize ilişkin 4. bendindeki (tarihinden itibaren) kelimesinden sonra (karar tarihi olan 16.04.2014 tarihine kadar) kelime ve rakamlarının yazılmasına,
b) Vekalet ücretine ilişkin 9. bendinin çıkartılmasına, yerine (Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1500,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa, davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.